12 Adımda Alkolün Zararları

12 ADIMDA ALKOLÜN ZARARLARI

İlk kez alkol kullandığınızda sizi kötü bir gece uykusu ve mide bulantısı bekliyor olacaktır. Daha ilk tecrübenizde alkolün bu etkileriyle karşılaşmanız yüksek bir olasılıktır. Kısa bir süreliğine belkide sadece bir kez kullanmanıza rağmen sizi bu kadar etkiliyorsa, uzun vade de vücudunuzu nasıl etkilediğini 12 adımda inceleyeceğiz.

  1. 1Yüksek TansiyoN : Sürekli olarak alkol kullanıldığında kan damarlarında daralmalar meydana gelmektedir. Bu durum yüksek kan basıncına sebebiyet vermektedir. Bu nedenle sürekli alkol tüketen kişilerde yüksek tansiyon görülmektedir.  Bu durum kronikleşen hastalıklara sebebiyet vermektedir. Yüksek kan basıncı böbrek hastalığı, kalp hastalığı ve felç dahil olmak üzere bir çok önemli hastalığa neden olmaktadır.
  2. 2Anemi: Sürekli alkol içmek, oksijen taşıyan kırmızı kan hücrelerinin sayısını anormal derecede düşürmektedir. Anemi olarak bilinen bu durum, yorgunluk, nefes darlığı ve baş dönmesi gibi durumarı tetiklemektedir.
  3. 3Kanser: Kanada da bulunan Toronto Üniversitesinden Temel Tıp Bilimleri Bölüm Başkanı Dr. Jurgen Rehm alkolün insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerinin sigaradan daha da ağır sonuçlara varabileceğini belirtiyor. Yaptıkları araştırmada alkol bağımlısı olanlar en büyük risk grubunu oluşturuyor. Akol kullanımına bağlı ağız, , gırtlak , yemek borusu, karaciğer, meme  kanserine yakalanma ihtimali %70’lere varan oranlarda artıyor.
  4. 4Kalp Krizi: Alkol alımı ile birlikte kan pıhtılaşması artıyor. Kan pıhtılaşması ise kalp krizi nedenlerinin en başında geliyor. Alkol kullanan kişiler daha önce kalp krizi geçirmiş kişilerin iki katı daha büyük bir risk grubunda bulunuyor. Kalp krizi vakalarının en büyük sebeplerine bakıldığında sigara ile birlikte alkol ilk sıralarda bulunuyor. Aynı zamanda kalp kasını zayıflatan alkol,  kalbin ana işlevini yerine getirememesine neden oluyor. Görevini tam olarak yerine getiremeyen kalpte ritm bozuklukları ile birlikte  ilerleyen safhalarda kalp krizi vakalarına sık sık rastlanıyor.
  5. 5Siroz: Siroz hastalığı karaciğerin iltihaplanması ve  fonksiyonlarını yerine getirememesi sonucu meydana  gelen bir hastalıktır. Belirteleri ; Karaciğer etrafındaki kaşıntılar , sık aralıklarla mide bulantısı, rahat nefes alamama, halsizlik ve sürekli uyuma isteği gibi belirtiler vardır.6
  6. Bunama: Bilimsel araştırmalar sonucunda insan beyninin 10 yılda bir % 1.9 oranında küçüldüğü saptanmıştır. Bu küçülme oranı normal olarak kabul ediliyor. Fakat alkol bağımlıları için bu durum farklıdır. Alkolün fazlaca tüketilmesi beynin anahtar bölgelerine hasar veriyor. Bu hasarlara bağlı olarak hafıza kaybı ve bunama başlıyor. Alkol bağımlılarda unutkanlık ve erken bunama vakaları içmeyenlere göre çok daha hızlı bir şekilde ilerliyor.7
  7. Depresyon: Kişiler yaşadıkları bunalımdan kurtulmak için çareyi alkolde aramaktadırlar. Depresif kişilerde sıkça görülen bu durumun bir çare olmadığı aksine durumu daha da ağırlaştırdığı aşikardır.8
  8. Nöbetler: Alkolik kişilerde epilepsi görülebilir ve  olmayan kişilerde de bu hastalığa yakalanma riski oldukça yüksek ihtimallidir. Epilepsi hastalığı aynı zamanda sara hastalığı olarak da bilinir.  Sara hastalığı diğer adıyla epilepsi beynin çalışması için gerekli olan elektiriğin aşırı ve kontrolsüz şekilde yayılması sonucu geçici bilinç kaybına neden olmasıdır.9
  9. Damla Hastalığı: Damla hastalığı eklemlerde meydana gelen ağrı, şişme ve kızarıklık gibi durumlara neden olan hastalıktır.10
  10. Bulaşıcı Hastalıklar: Tüberküloz, zatürree, HIV / AIDS  gibi hastalıklar alkol kullanan kişilerde görülebilir. Bunun nedeni alkolün bağışıklık sistemini zayıflatması ve vücudun enfeksiyonlara karşı savunmasız kalmasıdır.11
  11. Pankreatit: Panreatit hastalığında safra kesesindeki taşlar bu bölgedeki kanalları tıkamaktadır. Tıkanma sonucunda pankreas bölgesinde değişik boyutlarda hasarlanmalar meydana gelir. Belirtileri ise karın ve bel bölgesinde ağrılar, ishal olarak bilinmektedir.12
  12. Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı: Alkol kullanımı üreme hormonların kalitesini düşürmekte cinsel yaşamı daha kalitesiz hale getirmektedir. İlerleyen safhalarda kısırlığa yol açmaktadır.

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir